04 Kasım 2013

Tepkibahçe

























Fenerbahçe taraftarı, şike tartışmaları sonucu hapis süreciyle siyasileşen, basına nasıl sızdırıldığı hala bilinmeyen, Habertürk'ün yayımladığı sabıka kaydı fotoğrafıyla çirkinleşen sürece, gerek polisin sert müdahalesiyle gerçekleşemeyen köprü yürüyüşüyle, gerekse Metris Cezaevi ve Çağlayan Adliyesi önündeki gösterilerle gereken cevabı vermişti. Gezi Parkı ve dakika34 protestolarıyla doruğa çıkan gerginliğin, Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş başkanlarının, stad vesaire gibi belli menfaatler sebebiyle iktidara bağlılıklarını tavır ve söylemleriyle çok açık ifade ettikleri bu dönemde, iktidara mesafe koyarak dik bir duruş sergileyen Fenerbahçe'yi "Son Kale" durumuna getirmiş olması şaşılacak bir değil.

Sevin sevmeyin, kulübe 15 senede kattıklarını geçin, AKP'nin ve/veya "cemaatin" Fenerbahçe'yi ele geçireceği algısı kırılmadıkça, ki Mehmet Ali Aydınlar'ın iktidarla olan güçlü bağları nedeniyle bu pek mümkün görünmüyordu; Aziz Yıldırım tekrar seçilecekti. 

Bence seçilmeliydi de.

Seçildi de.

15 senedir yürüttüğü başkanlık görevini ilk olarak 15 Şubat 1998 yılında Ali Şen'den devralan Aziz Yıldırım, bu seçimde en büyük rakibi Mehmet Ali Aydınlar'ın aldığı 2383 oya karşılık 6821 oy alarak 11. kez Fenerbahçe Spor Kulübü'nün başkanlığına seçilme başarısını göstermiş oldu. 

Tebrik ederim.


görsel kaynak: http://cdncms.zaman.com.tr/2013/04/30/azizyildirim.jpg