13 Eylül 2013

Olmayınca Olmuyor mu


















Yaştan mıdır nedir bilmem, eskiden kabul etmeyi ayıp saydığım "Olmayınca olmuyor" savına teslim oldum. Bir zamanlar büyük düşünmenin, çok istemenin ve çok çalışmanın, başarı için olmazsa olmaz olduğuna inandığımdan, Wembley'de konser vermeden ölmeyeceğim derdim. Artık vazgeçtim. 

Neden mi?

Gary Oldman gibi bir adam, 30 senelik kariyerinde sinema için "en büyük ödül" olarak kabul edilen Oscar'ı bir kez bile alamıyorsa, olmayınca olmuyordur; kasmaya da gerek yoktur. Hele ağlamaya zırlamaya hiç gerek yoktur. İnsan Gary Oldman'dan utanır.

Peki ya Oscar, Gary Oldman'in umurunda değilse…

İşte o zaman işler değişir.

2012 yılında "Tinker Tailor Soldier Spy"daki muhteşem performansı ve Jean Dujardin heyecanla Oscar'ını kucaklamak için merdivenleri tırmanırken, yüzündeki umursamaz ifade bunun ispatıydı. Gary Oldman, Oscar ya da herhangi ödül umurunda olmadığı için bu kadar başarılıydı. Bu yüzden bu kadar istikrarlıydı. 30 seneden fazla bir süredir sürekli başarılı olabilmek ancak böyle mümkün olabilirdi herhalde. Ona ve yeteneğine olan hayranlığım bu sebeple birbirinde ayrılır ve ikisi de büyüktür.

Artık Wembley kimin umurunda?

Mükafat beklemeksizin yapabildiğinin en iyisini yapmaya devam ve "Olmayınca omuyor" da yok, hep bir şeyler olur; olanı farkedip kendine ve ürettiklerine olan saygını yitirmemektir aslolan.

Yani sadece Wembley'den vazgeçtim :)