26 Temmuz 2013

Çağrı


Kişisel görüşüm ve buna istinaden çağrımdır. 


Sevgili -dönekler hariç- yıllardır ideolojisini korumuş, inandığı yoldan dönmemiş ve ölümüne savunmuş, bu iktidar zamanında nihayet dünyalığa kavuşmuş, çocuklarını özel okullara, yurtdışına yollayabilmiş, iyi evlerde oturabilmiş, iyi arabalara binebilmiş, kendini nihayet iyi, güçlü ve muzaffer hissetmiş yazarlar, iş adamları, sanatçılar, işçiler lütfen susmayınız! Eskisi gibi doğru bildiğinizi söylemeye devam edin! Sizi bugünlere getiren mertliğinizi koruyun! İnançlılığınızın ve azminizin dinamiğinden faydalanarak buraya gelmiş, sundukları menfaatler ile sizi kıstırdıklarını, onlara muhtaç olduğunuzu, onlarsız yapamayacağınızı zannedenleri üzerinizden atın! 

Sizi, onlar var etmedikleri gibi yok da edemezler! 
Korkmayın! 

Gezi Parkı hepinizi kucaklayacak ve olduğunuz gibi kabul edecek hoşgörüye ve erdeme sahipti. 

Belki o sırada göremediniz ama geç değil. Eminim, oradan zorla yakışıksız bir şekilde mahrum bırakılan insanların büyük bir çoğunluğu içlerinde Gezi Parkı'nı yaşatmaya devam edecekler ve kapılarını her daim sizlere açık tutacaklardır. 

Ben Türkiye'yi gezdim, Konya dahil, "Ne olursan ol gel" diyen Mevlana'yı belki de bir tek Gezi Parkı'nda gördüm.

Malum şahsın, hangi hadis-i şerifi utanmadan diline pelesenk ettiğini unutmayın! 

"Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır"


Haziran 2013