Sevgili Güzin Abla,
Çok çaresiz kaldığımız için
size yazıyorum. Yardımınıza ihtiyacımız var.
Sorun babam. Babam bizi
hergün dövüyor. Kız kardeşim, tecavüze uğradı; babam kürtaj günah, yasak dedi.
Ablam odasından bir daha çıkmadı. Geçen işyerindeki elemanları, babamla
tartıştım diye sokakta yüzüme bir kutu haşere ilacı sıktılar. Küçük kardeşime
okulda Kur'an dersi seçti. Çocukcağız "Babacım anlamıyorum kitabımızı,
sadece okumayı öğretiyorlar" diyor. "Zaten anlayan çok az, sen
okumayı öğren yeter" diye cevap veriyor! Anlamışsınızdır, biz 3 kardeşiz.
Anneme hiç sormamış. Bizi sevdiğini hiç sanmıyorum. Bizi daha çok yatırım
amaçlı yaptığını düşünüyoruz artık hepimiz. Siyasi ideolojisine hizmet edecek
nüfusa önem veriyor sanki.
Arkadaşlarıyla ilişkileri de
garipleşti. Dün, çok seviyorum kardeşimdir dediği arkadaşı, hatta beraber
tatile gittiğimiz Ahmet amcadan şimdi nefret ettiğini söylüyor. Bir de komik
bir şekilde Ahmet amcaya Ehmet demeye başladı. Niye diye sormaya korkuyoruz.
Bir dediği bir dediğini
tutmuyor. Geçen anneme, ben de duydum kuru fasulye yap dedi; akşam geldi ben
demedim öyle bir şey dedi.
Geçenlerde mahalleli yeni
yapılacak caminin adı ne olsun diye sormuşlar. Moşe Camii olsun demiş! Muhtar,
anneme soruyor ne oldu eşinize diye. Bakkalla tartışıyor, köpeklerimi salarım
üstüne diyor. Halbuki biz de köpek falan da yok! İnanın çok zor durumdayız.
Yoksa babamız hastalanıyor mu?
Abim internetten bakmış da
şizofreni belirtilerine benziyormuş.
Ha bir de eskiden tek tük
konuşurdu ama bu aralar bayağı Arapça konuşmaya başladı. Bazen tiksindiği solcu
şairlerin şiirlerini salonun ortasında yüksek sesle okuyup okuyup ağlıyor.
Annem acaba okumuş bir kadına mı aşık oldu acaba diye çok endişeleniyor.
Eğer uzun birşey
konuşacaksak elinde kağıtla geliyor. Konuşmak istediği konuyu okuyup kalkıyor.
Ani sorularda ne söyleyeceğini şaşırıyor. Soru sorunca çok sinirleniyor. Soranı
çok kötü azarlıyor.
İşleri de kötüymüş.
Elemanlarına işler iyi diye yalan söylüyormuş. Borçlar bitti diyormuş ama evde
satacak çöpümüzün bile kalmadığını söylemiyormuş. Yatalak annesiyle yardım için
gelen bir işçisine "Ananı da al git!" demiş. İşçiler ayaklandı, kaç
gündür yüzlerine haşere ilacı sıktırıyor, kendisi müdürleriyle, arkadaşlarıyla
Fas'a, Tunus'a gidiyor! Müdürler farkındaymış ama onlar da korkularından
konuşamıyorlar. Hepsi yurtdışında evlerini almışlar.
Ben babamın acilen tedavi
edilmesini ve aramıza dönmesini istiyorum.
Birkaç hafta önce
akrabalarımız kazada öldü, babam cenaze yerine Amerika'ya gitti! Bizim
bahçedeki ağaçları kesti, gitti Türkmenistan'da ağaç dikti!
Hayatımız zindan oldu.
Anneme zaten onu giyme bunu giyme diyordu da şimdi kapansan daha iyi olur
demeye başladı.
Bir gün sınıfımızda kaç
Çerkez, kaç Laz, kaç Kürt, kaç Roman olduğunu merak ettiğini söyledi. Sordum
sınıfta, herkes "Biz Türk'üz" dedi. Babama iletince çok kızdı okula
gelip herkesi, baban nereli, deden nereden geldi diye sorguya çekti. Ertesi gün
herkes ben Laz'mışım, ben Kürt'müşüm diye sınıfa geldi. Artık tenefüslerde
Türkler, Çerkezlere, Kürtler, Romanlara karşı diye takımlar olarak maç
yapıyoruz!
En son olarakta Opera'ya
merak sardı! Allah sonumuzu hayır etsin. Lütfen söyleyin Güzin Abla babam yoksa
şizofren mi? Nereye ve nasıl götürebiliriz farkettirmeden ne olur yardımcı
olun.
3 Haziran 2013